Vücut, kilo vermek için ultra düşük kalori alımına aslında uygun değildir. Bir çok insan “az yiyorum, zayıflayamıyorum?” , “Aralıklı oruç tutmama rağmen kilo veremiyorum!” gibi problemlerle karşılaşmaktadır.
Düşük kalori almanıza rağmen neden kilo veremediğinizi bu yazımızda açıklayacağız.
Yetersiz Protein Tüketimi
Proteinler bağışıklık sistemi, kas gelişimi ve diğer bütün metabolik faaliyetlerde aktif rol alır.
Kilo vermek için, günlük protein alımını vücut ağırlığınızın kilogramı başına 1,6 ila 2,2 gram (.73 ila 1 gram) arasında hedefleyin.
Bunun yanında kas inşası hedefleyen sporcular ve ağır egzersiz yapanlar, kilo vermeyi hedefliyorsa, kilogram başına 2,2-3,4 gram protein tüketmelidir.
İlginizi Çekebilir: Vücut Kitle indeksi Hesaplama
Neden Protein Tüketmek Kilo Vermede Önemlidir?
- Kalorilerin %25-30’unda protein yemek, metabolizmayı günde 80-100 kalori artırabilir ve otomatik olarak günde birkaç yüz kalori daha az yemenizi sağlayabilir.
- Araştırmalar, yüksek proteinli kahvaltı yapanların daha az açlık hissetiğini ve gün boyunca daha az aşerdiğini gösteriyor
- Bunun yanında yüksek protein alımı, kilo vermenin yaygın bir yan etkisi olan metabolik yavaşlamayı önlemeye de yardımcı olur. Ek olarak, kilo alımını önlemeye yardımcı olur
- Normalin altında protein alımı, kilo verme çabalarınızı durma noktasına getirebilir.
Kardio Yapmamak
Kardiyo veya aerobik egzersiz olarak da bilinen kardiyovasküler egzersiz, kalp atış hızınızı artıran bir egzersiz türüdür. Koşu, bisiklete binme, güreş ve yüzme dahil bir çok aktiviteleri içerir.
Kardio yapmanın en büyük faydalarından birisi organlarınızın etrafında biriken ve hastalığa neden olan zararlı viseral yağ olan göbek yağını yakmada çok etkilidir.
Aşırı Omega-6 Tüketimi
Çok fazla omega-6 kaynakları tüketmek, omega-3 metabolizmasını azaltır ve iltihaplanmaya neden olabilir. Bu iltihaplanma bize kilo problemleri, eklem sorunları, yorgunluk, hücresel yaşlanma ve diğer bir çok metabolik rahatsızlığı yaratır.
Omega-6 yağlarına karşı bu kadar karşı çıkılması, vücudun en yaygın olanı olan “linolenik asidi” diğer asit türü olan “araşidonik asit” dönüştürebilmesidir.
“Araşidonik asit”, iltihaplanmayı, kan pıhtılaşmasını ve daralmayı teşvik edebilen moleküller için bir yapı taşıdır.
- Omega-6 yağ asitleri trigliserit seviyelerini yükseltebilir. Bu gizli şekeri olanlar ve kilo problemleri olanlar için tehdit teşkil eder.
- Besinler yoluyla yüksek miktarda omega-6 yağ asitleri alımı, diyabetli kişilerde yüksek tansiyon geliştirme riskini artırabilir.
İlginizi çekebilir: Omega-6’nın Zararları Nelerdir?
Şeker Tüketimi: Şeker tüketimi sonrasında hızlı bir enerji patlaması yaşatsa da, ardından glikozda büyük bir düşüş olur ve sizi yorgun, uyuşuk ve biraz aç bırakır
Şekerli gıdalar kilo alımında öncüdürler. Şeker tüketimi tek başına vitaminler sağlamaz. Çok fazla ilave şeker tüketmek kilo alımına neden olabilir ve obezite, kalp hastalığı ve diyabet gibi kronik durumlar riskinizi önemli ölçüde artırabilir.
Uykusuzluk Kilo Alımını Tetikler
Kötü Uyku Kilo Alımı ve Obezite İçin Büyük Bir Risk Faktörüdür
Yeni araştırmalara göre uykusuz bir gece, vücudun metabolizmasını olumsuz etkiler, kas tüketirken yıkını sağlar ve yağ depolamaya yönlendirebilir.
Birçok çalışma, uykusuzluktan ya da gece vardiyasında çalışmanın, uyku kalitesinde düşme sonucu kilo alımı ve tip 2 diyabet gibi sağlık koşullarına bağladı. Bilimsel literatürde uyku yoksunluğunun kilo almaya yatkın metabolik etkilere sahip olduğunu öne süren çok sayıda çalışma vardır
- Kalitesiz uyku, leptin hormonu azalması ve ghrelin artışı ile ilişkilendirildi, bu iştah davranışımızı etkilemektedir.
- Yetersiz uykuya sahip yetişkinler ve çocuklar, obezite gelişimi için daha fazla risk taşırlar
Kilo Vermemezin Diğer Sebepleri:
- Hipotiroidizm: Az aktif tiroid kilo vermeyi daha da zorlaştırabilir, ancak diyet ve yaşam tarzı stratejileri ile birlikte uygun tedavi yardımcı olabilir.
- Gluten intoleransı: Vücutta inflamasyon fazla olursa vücudun metabolizması o oranda azalır. Bazı insanlarda gluten, tiroit bezini olumsuz etkilerebilir.
- İyot Eksikliği: İyot eksikliğinin en belirgin belirtilerinden biri beklenmedik kilo alımıdır. Bir kişi sağlıklı bir metabolizmaya sahip olduğunda, onlara enerjilerini vermek için kalori yakar. Hipotiroidizm veya tiroid hormonlarının eksikliği, bir kişinin metabolizmasını yavaşlatır.
- Çok uzun süredir diyet yapıyorsunuz: Uzun süreler aynı diyeti yapmak kilo vermeyi zorlaştırabilir ve vücudu adapte eder. Kilo vermeye “diyet” zihniyetinden yaklaşmak yerine, sağlığı geliştirici alışkanlıkları benimsemeyi birincil hedefiniz haline getirin.
Hangi diyeti yaparsanız yapın metabolizmayı “şok etmek” gerekir. Sürekli aralıklı oruç tutmak yerine, aralıklı “aralıklı oruç” tutmak daha faydalı olabilir.
İnatçı Kilo Nasıl Verilir EN Etkili Yöntemler
- Ketojenik diyet: Ketonlar kilo vermede en etkili yöntemlerden birisidir. Ketojenik diyet ile birlikte aralıklı orucu birleştirip, üzerine antrenman yaparsanız tadından yenmez.
- Tiroid Bezini Optimize Etmek: Tiroid beziyle ilgili problemlerde metabolizma yavaşlar, yorgunluk ve halsizlik hissedebilir. iyot, Selenyum, Tirozin gibi bileşenler iyot için faydalıdır. Ayrıca iyot eksikliği depresyon, kaygı bozukluğu ve uykusuzluk gibi sorunlarda yaratabilir. Florürden uzak durmak tiroid için önemli bir stratejidir çünkü aşırı florür tüketimi, iyot eksikliği tetikleyebilir.
- Aşırı Stress Hormonu: Aşırı miktarda adrenal bezinin çalışması yağ ve karbonhidrat metabolizmasını uyarır ve vücudunuzda bir enerji dalgalanması yaratır. Bu süreç hayatta kalma durumları için gerekli olmakla birlikte iştahınızı da artırır ve protein yıkmı (dolaylı olarak kas yıkımına) sebebiyet verebilir.
- Bağırsak Florasundaki Problemler: Yararlı bağırsak bakterlerindeki azalma sindirim sorunları yaratır. Faydalı probiyotik bakterileri arttırmak için kefir, ev yoğurdu ve ev sirkesi gibi besinleri tüketmenizi öneririz.
Stresle başa çıkmada Meditasyon, Wim Hof Nefes egzersizi, iyi uyku ve adaptojen kullanımı gibi yöntemlerde uygulayabilirsiniz.
